Doppelgänger’ kelimesi Almanca kökenli bir kişinin veya varlığın kendisine o kadar benzeyen başka bir kişi veya varlık olarak ifade edilmesi anlamını taşır. Doppelgänger’lar, genellikle fiziksel benzerlikleri göz önünde bulundurularak tanımlanır ve bazen insanların karıştırılabileceği derecede büyük bir benzerlik taşırlar. Ancak benzerlik sadece dış görünüşle sınırlı kalmaz görünen o ki DNAları da benzerlik taşıyor.
Doppelgänger’lar çarpıcı biçimde benzer fiziksel özellikleri paylaşırlar, birbirlerine o kadar benzerler ki, zaman zaman bu iki ilgisiz insan kolayca ikiz ya da en azından kardeş sanılabilir.
Benzer yüz hatlarına sahip insanların aynı DNA’ya da sahip olacağı aşikâr görünebilir, ancak şimdiye kadar kimse bunu bilimsel olarak kanıtlayamamıştı.
Benzerler arasında genetik düzeyde neler olup bittiğini anlamak için bilim insanları Kanadalı fotoğrafçı François Brunelle ile işbirliği yaptı.
Araştırmacılar Brunelle’in 32 çift modelinden yaşam tarzlarıyla ilgili soruları yanıtlamalarını ve DNA örneklerini göndermelerini istedi.
Bu puanları tek yumurta ikizlerinin puanlarıyla karşılaştırdılar ve yazılımın doppelgänger çiftlerinin tam yarısına ikiz benzeri puanlar verdiğini gördüler.
İspanya’daki Josep Carreras Lösemi Araştırma Enstitüsü’nün başında bulunan genetikçi Manel Esteller, Gizmodo’dan Ed Cara’ya yaptığı açıklamada bu çiftlerin “sanal ikizler gibi” olduğunu söylüyor.
Ancak benzer genetik ve özelliklere sahip olsalar da, benzerler çok farklı mikrobiyomlara ya da insan vücudunda ve içinde yaşayan yararlı ve zararlı mikrop topluluklarına ve farklı epigenomlara ya da geçmiş nesillerin deneyimlerinden etkilenen ifade edilen özelliklerde varyasyonlara sahipti.
Doğaya karşı yetiştirme perspektifinden bakıldığında, bu durum, benzer ikizlerin nasıl göründüğünden esas olarak çevresel faktörlerin veya paylaşılan yaşam deneyimlerinin değil, DNA’nın sorumlu olduğunu göstermektedir.
Büyüyen bir nüfusta, tesadüfen bazı genetik örtüşmeler olması kaçınılmazdır.
Hayatın en büyük meraklarından birinin üzerindeki perdeyi kaldırmanın yanı sıra, araştırmanın gelecekte önemli tıbbi sonuçları olabilir.
Araştırmacılar, bulguların bir gün polis müfettişlerinin DNA örneklerinden şüphelilerin yüzlerini canlandırmalarına da yardımcı olabileceğini söylüyor.
Martschenko Times’a yaptığı açıklamada, “Mevcut yüz algoritmalarının konut, işe alım ve suçlu profilleme gibi konularda mevcut ırksal önyargıları güçlendirmek için nasıl kullanıldığına dair pek çok örnek gördük” diyor.